30 Haziran 2010 Çarşamba

KütüphaneSever Bülten Sayı 20




Sevgili KütüphaneSeverler,


Dopdolu bir içerikle ve 20.sayımızla yeniden karşınızdayız :)


Bu sayıda içeriğin çok uzun olması nedeniyle yazıların tamamını web sayfamıza yükleyip özetli bağlantısını buradan verdik. Bu uygulamayla bir taraftan bülteni sadeleştirmeyi diğer taraftan içerikleri web sitemizde toplamayı hedefliyoruz...

Tatil sezonunda olduğumuz şu günlerde keyifle göz atabileceğiniz bir bülten olması dileğiyle...

Keyifli Okumalar,





Bizden Haberler


Temmuz Ayı Takvimli Masaüstü Arka Planı: http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/118

Yeni Çıkan Kitaplar: http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/699

2010 Yaz’ı İçin Çocuklara Kitap Önerileri: http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/674

En Sevilen Çocuk Kitapları Bloğumuz Açıldı: http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/705

Sanal Olarak Gezebileceğiniz Müzeler: http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/701

Çevre Konulu Kitap Önerileri: http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/686

Nazım Hikmet Bibliyografyası: http://makale.mkutup.gov.tr/cgi-bin/WebObjects/NHikmet

İstanbul KütüphaneSever Kitap Kulübü "Piç Osman’ın Papuçları Buluşması": http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/681

Ankara KütüphaneSever Kitap Kulübü “Beyaz Zambaklar Ülkesinde” Buluşması:
http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/687

İyi bir Okur, İyi Bir Düşünür, İyi bir Yazar…: İlhan Selçuk (11 Mart 1925 - 21 Haziran 2010)
http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/688






Antik Kütüphaneler

Talat Aydilek - İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesi Müdürü

Yaz ayları bir bakıma tatil anlamına geliyor. Hepimiz bütün bir kış boyunca bu tatilin planlarını yapmaya çalışırız olanaklarımız ölçüsünde. Asıl amacımız dinlenmek olsa da, doğal, kültürel zenginlikleri de görmek ve yaşamak isteriz. Benim size yolunuz İzmir’e Ege’ye düşer se gezip görebileceğiniz kültürel mirasımızın en büyük eselerinden olan Efes-Celsus Kütüphanesi ile Bergama Kütüphanesi’ni anlatmak, ilginizi çekmek ve görmenize aracılık etmek.


Efes - Celcus Kütüphanesi

Celsus Kütüphanesi İzmir ili Selçuk ilçesi Efes Antik Kenti’nin en önemli eserlerinden biridir. Her ziyaretçinin mutlaka imrenerek izlediği ve önünde fotoğraf çektirdiği bir yapı. Herkes oradan bir anıyla ayrılmak ister. Celsus Kütüphanesi M.S. 35 yılında Asya Konsülü Julius Celsus Palemaeanus adına oğlu Julius Aqulia tarafından yaptırılmıştır. 60.90x16.72 ölçülerinde dıştan iki katlı, içten tek bir salondan oluşmaktadır. Roma mimari özelliklerini tümüyle yansıtan yapının ön cephesinin dekorasyonu devrinin en güzel örnekleri arasında yer alır. Ön cephe sütunları arasında yer alan dört kadın heykeli ‘’ Akıl’’, ‘’Kader’’, ‘’ İlim’’, ‘’Erdem’’ öğelerini sembolize eder. Bu gün bu heykellerin aslı Viyana Müzesi’nde sergilenmektedir.

Yazının devamı için:http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/696




Bergama Kütüphanesi

Antik çağın en büyük kütüphanesi Mısır’daki İskenderiye Kütüphanesi idi. Ancak kendisini sanatın ve edebiyatın koruyucusu ilan eden Bergama Kralı 1. Attalos ve onun ardılı II. Eumenes Bergama’da bir kütüphane kurmuştu.

Zamanla Bergama ve Mısırlılar arasında bir kütüphane rekabeti başlamış, Bergama Kütüphanesi’nin gelişmesini istemeyen Mısırlılar, yine bir çeşit kâğıt olan papirüsün Bergama’ya ithalatını yasaklamışlardı. Bunun üzerine Bergamalılar, ölü doğmuş oğlak ve kuzu derilerini işleyerek, o dönem için papirüsten çok daha ileri, ince, kullanışlı ve dayanıklı bir kâğıt üreterek, Bergama’nın Latince söylemi olan ‘’ parşömen ‘’ adını vermişlerdir.

Yazının devamı için: http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/694






İsviçre Halk Kütüphanesinde Nasrettin Hoca

Feridun BÜYÜKYILDIZ


Kütüphanecilik mesleğinin yanı sıra “yazı”nın, kitabın ve yazarlık serüvenin peşine düşmüş birisi olmam nedeni ile geçtiğimiz yaz, yayına hazırlanacak bir kitap macerası için İsviçre’ye davet edilmiştim. Kendi imkânlarım ve İsviçreli bir büyüğümün sağladığı imkânlar sayesinde, Fransa’dan, İsviçre’ye, İtalya sınırından, Alpler’e kadar on günlük bir gezi yaptım. İsviçre’nin Lozan kentinde kalmakla birlikte, (Luc Leman) Leman gölüne kıyısı olan ülkeleri ve kentleri gezme şansı buldum.

Hâlâ değiştirmedikleri tarihi vapurlar ve modern hızlı trenleri ile İsviçre’nin harika dağları ve üzüm bağlarının arasından, Fransız şaraplarını yudumlayarak tren yolculuğu yapmak başka bir güzellikti.

Teşekkür eden ve tebessüm eden insanların ülkesinde, hayat bir başka akıyor.

Dünyanın eski siyasilerinin sığındığı liman haline gelmiş İsviçre’nin Bassel kentinde, farklı siyasi yapıların aynı ülkeyi, aynı kenti huzurla paylaşabildiklerini gördüm. Kızıl Tugaylar örgütünün Dünya Bankası’nın yakınında market işlettiği, her kültürün kendi yerel motiflerini taşıdığı şehirde, Kızıl Derililerin sokak konserine konuk oldum. Renk renk insanların olduğu, ayrı renklerin, ayrı düşüncelerin uyum içinde yaşadığı ülkede, sanatın, edebiyatın ve hoş görünün alabildiğince geliştiğine şahit oldum.

Lozan Anlaşması ve Üniversite Kütüphanesi

Lozan’daki ilk duraklarımdan birisi Lozan Barış anlaşmasının yapıldığı ve şimdi Üniversite olarak kullanılan “Palais De Rumine” oldu.


Palais De Rumine

Lozan Üniversitesinin güler yüzlü kütüphanecisi benimde kütüphaneci olduğumu öğrenince büyük ilgi gösterdi. Lozan Üniversitesi’nin diğer yerleşkesinde çok daha büyük bir kütüphanelerinin olduğunu söyleyen Kütüphaneci meslektaşımla, Lozan merkezdeki bu tarihi binanın kütüphanesini gezdik. Güzel sanatlar üzerine bölümleri olan üniversitenin dermesi genellikle güzel sanatlar üzerine idi.



Lozan Üniversitesi Kütüphanesi (Palaisde rumine/Lozan)


Lozan’da meydana hâkim yerde kurulu tarihi bina muhteşem Lozan Katedrali’nin hemen altında bulunması nedeni ile Turistlerin de uğrak yeri durumunda. Kütüphanenin hemen üst katında ise 24 Temmuz 1923’te imzalan Lozan Barış Anlaşması’nın imzalandığı ve sonradan Türkiye’ye getirilen (Kasım 2008’de getirilmiş) masanın da yer aldığı salon bulunmakta. Üniversitenin kütüphanecisi Türkiye’den geldiğimi duyunca bu önemli ayrıntıyı da atlamadı. Türkiye’den bir heyetin geldiğini, yukarı çıkıp görebileceği söylediğinde Türkiye’nin en işe yaramayan kavramının “heyet” kavramı olduğunu düşünmem nedeni ile hiç tanışmamayı, odayı görmemeyi, devletin imkânlarından uzak gezime sessizce devam etmeyi tercih ettim.


Üniversite kütüphanesinin bana göre en güzel tarafı tamamen okuyucunun rahatı düşünülerek yerleştirilmiş masalardı.

Sıralanmış geniş masaların hepsi pencereye doğru bakıyordu. Okuyucu çalışmakta olduğu dersi ya da okumakta olduğu kitabı nedeni ile yorulan gözlerini dinlendirmek için uzaklara bakabiliyor, tarihi şehrin yeşilliklerinde gözlerini dinlendirebiliyordu. Tebessüm ve nezaket burada da tüm çalışanlarda fazlası ile mevcuttu.






Lozan Belediye Kütüphanesi

Tarihi Lozan Gar yakınlarında bulunan Lozan Belediye Kütüphanesi çalışanları ise yine tebessüm etmek konusunda çok bonkördüler.


Kütüphanenin renkleri kışkırtıcı ve açlık hissi yarattığı söylenen turuncuya boyanmıştı. Doğrusu kütüphaneye girdiğinizde, bizim alıştığımız, koyu, kasvetli renkle yerine sizi kitaplara davet eden kışkırtıcı renkleri görmek farklı bir his yaratıyor. Renklerin davetkârlığı ile karşılaşıyorsunuz. Kitapların rengârenk hallerini daha eskimeden koyu renkli ciltlerin içine hapseden Türkiye’deki uygulamalar insanın aklına geliyor. “Ne kadar yanlış yapıyoruz” dedirtiyor. Kütüphaneleri rengârenk boyamayı bırakın, içindeki renkli kitapları tek renk ciltlerin içine hapsediyoruz maalesef. Özellikle açık raf sistemi kullanan kütüphanelerde kitapların o renkli hallerinin kesinlikle korunması gerektiğini düşünüyorum.


Bu turuncu Belediye kütüphanesine girer girmez, beş kütüphaneci, sizi beş yıldızlı otel resepsiyonunda karşılar gibi tebessümle karşılıyorlar. Okuyucuyu bekletmeksizin ilgilenecek bir kütüphaneci muhakkak bulunuyor. Kütüphane içinde bölümleri anlatan, araştırması ile ilgili danışma görüşmesini gerçekleştiren kütüphanecilerin bulunduğu uzun bankonun önünde her an birkaç okuyucu görmeniz mümkün.






İsviçreli meslektaşlarıma o yarım İngilizcem ile kitapların yerleştirilmesi konusunda onlara yardım etmek istediğimi söylediğimde beni tebessümle karşılamışlardı. Açık raf sisteminin yaklaşık bizimki ile aynı, kitap taşıma arabasının dünyanın her yerinde aynı olduğunu görmek beni mutlu etmişti. Bir hatıra fotoğrafı çektirmeyi ise ihmal etmedim tabiî ki.





İsviçre’de Nasrettin Hoca (Notra Nasreddine)




En büyük şaşkınlığı Lozan Belediye Kütüphanesinin kapısındaki afişleri gördüğümde yaşamıştım.

Bizim Nasrettin Hoca’nın bıyıkları kesilmiş, sadece sakal bırakmış, eşeğini sırtına almış hali ile kütüphanenin her yerinde resimlerini, afişlerini gördüğümde acele ile sordum. Meğer Lozan Belediye Kütüphanesi’nde o hafta Nasrettin Hoca sergisi ve haftası düzenlenmiş. Haftadan ne Türkiye’den birilerinin, nede Nasrettin hoca’nın haberi vardı. Üstelik Nasrettin Hoca’nın tipi de ismi de değişmişti.



Bizim Hoca İsviçre’de olmuş Notra Nasreddine. Serginin bulunduğu kütüphanenin çocuk bölümü o haftayı tamamen Notre Nasreddin’e yani Nasrettin Hocaya ayırmış.


Çocuk bölümünde bulunan duvarlarda Nasrettin Hocanın resimleri, karikatürleri ve kitap kapakları ile süslü idi. Nasrettin Hoca kitaplarının en çok olduğu ülke Türkiye olması nedeni ile duvarlarda genelde Türkçe Nasrettin Hoca eserlerinin resimleri vardı. Lozan’da yaşayan İsviçreli çocukların büyük bölümü o hafta muhtemelen Nasrettin Hoca öyküleri okumuşlardı ancak bizim Nasrettin Hoca’nın ismi de değişmişti tipide. Bildiğimiz beyaz sakallı, beyaz sarıklı Nasrettin Hoca gitmiş yerine Avrupalı çiftçi tipi gelmişti.

Nasrettin Hoca’nın her ülkede farklı isimlerle anıldığını anlatan büyük afişlerini incelediğimde; Pakistan civarında Molla Nasuriddin, Türkiye’de Nasrettin Hoca, Yunanistan’da Nasradhin Chodzas, Fransa ve Almanya civarında Nasruddin Hooza, İsviçre civarında ise Notre Nasreddine olduğuna dair yazıları okuduğumda şaşırmıştım. Doğrusu benim böyle bir bilgim yoktu.

Bu tuhaf karşılaşma benim için ilk değildi. Bundan önce de kütüphanecilikle ilgili bir yardım organizasyonuna rastlamıştım. Donkey Moblie Library adı altında, bizim “Eşekli Kütüphaneci” mantığı üzerine kurgulanmış bir organizasyondu.

Ethiopia’ da kırsal alanlarda yaşayan insanlara kitapları ulaştırmak üzere kurulmuştu. Oysa gerçekte eşekli kütüphaneci vardı ve Türkiye’de yaşamıştı. Avrupalı kütüphanecilerinde içinde bulunduğu organizasyona eşekli kütüphanecinin 1950’li yıllarda Ürgüp’te Tahsin Ağa Kütüphanesinde görev yapmış bir kütüphaneci olduğunu resimlerini göndererek hatırlatmıştım. Umarım beni duymuşlardır. Şu anda bu organizasyon “Ethiopia reads” Donkey Mobile Libraries (Eşekli Mobil Kütüphaneler) adı altında sürmekte.

Dünya Mustafa Güzelgöz mantığı ve kararlılığı ile kırsal alanlara kitap taşımaya devam ederken biz onu 1950’li yıllarda emekliliğe zorlamıştık, bu gün ise Türkiye’de Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz’ü yeterince tanımıyoruz. Ethiopia’ya da ise Mustafa Güzelgöz’ün eşeği hâlâ zenci köylülere kitap taşıyor. Nasrettin Hoca’nın eşeği ise dünyayı dolaşıyor Türkiye’nin bundan haberi yok.

Fransa’da Bir Köy Kütüphanesi

Fransa’nın Leman gölü kıyıların gezmek istediğinizde size ilk önerilecek yer Evian göl kenarındaki doğal güzelliğinin dışında Avrupalı turistlerin akın akın gitmesinin tek bir nedeni var sardunyalar.

Fransa’da bir köy sadece çiçekleri nedeni ile turist akınına uğruyor. Evian, her türlü renkte açan sardunyalarla bezenmiş bir köy. Bezenmiş diyorum çünkü evlerin tamamı özenle bu çiçeğin en uygun renklerini evlerinin balkonlarına, pencerelerine dikmişler ve köy harika bir görünüme bürünmüş.

Avrupalıların çok sevdikleri ve Fransızların övünerek anlattıkları Avrupanın en çok çiçek olan köyü Evian’da elbette birde Kütüphane olmalıydı. Kilisesi’nin hemen yantarafında küçük bir kapının üzerinde, sardunyaların altında bir yazı gözüme çarptı; “Biblioteque” .

“Evet” dedim. İşte küçük köyün küçük kütüphanesi. Köhne bir kapıdan içeri girdiğimde köy halkını kitapları yerleştirirken buldum.


Kilise’nin yanındaki üzerinde “Biblioteque” yazan küçük kapıdan içeri kafamı uzattığımda içerde modern bir kütüphane ve artık turizm merkezi haline gelmiş köyün sakinleri ile karşılaştım. Onlara Türkiye’den geldiğimi ve birkaç resim çekmek istediğimi söylediğimde memnun oldular. Bir profesyonel kütüphaneci dışında diğerleri köyde yaşayan Fransızlardı. Eskiyen kitapların ciltlerini orijinal halini bozmaksızın, renkli halini koruyarak, şeffaf ciltlerde kaplıyorlardı.



Avrupa’nın çiçekli köyü Evian’ın sadece çiçekleri ile turistleri çekiyor oluşu ve çiçeklerin yöre halkı tarafından dikilmiş olması doğrusu benim için örnek alınası bir durumdu. Türkiye’ye döndüğümde şehir kültürü üzerine yazılarım olması ve bu konuya kafa yormam nedeni ile Leman gölü civarında gördüğüm çok da dayanıklı olan sardunya çiçeğinin balkonlarda kullanımını nasıl yaygınlaştırabiliriz diye kafa yormuştum. Sonunda yine kitapların içinde, kütüphanede bunun cevabını bulabilmiştim.

1970’li yıllarda meğer Türkiye’de de bu tür güzel balkonlar ve pencere önleri oluşturmak için güzel balkon yarışmalarını o dönemin popüler “Ses” ve “Hayat” gibi dergiler düzenlemiş. Bu yarışmalar sayesinde balkonlar rengârenk çiçeklere bürünmüş. Hayat Dergisi bu yarışmaları duyurmuş ve ödüller vermiş. Sardunyanın ya da şehirde balkonları rengârenk çiçeklerle kaplamanın bir yöntemini aslında 1970’li yıllarda bulmuş ve unutmuşuz.


(Olympic Museum Lausanne) Lozan Olimpiyatlar Müzesi Kütüphanesi


Olympic Museum Lausanne

İhtisas kütüphanesi dediğimiz türden bir kütüphane ise Olimpiyat Müzesi Kütüphanesi idi. (Olympic Museum Lausanne) Müze 23 Haziran 1993 tarihinde kurulmuş, 1995'te Avrupa'da yılın müzesi seçilmiş. Bina ziyaretçilerin rahat gezebilmeleri düşünülerek tam ortadan yukarı katlara doğru sarmal bir rampa esasına göre yapılmış. Siz yavaş yavaş yürüdükce yulkarı katlara çıkıyor ve çıkarken müzedeki eserleri görme şansınız oluyor.


Olympic Museum Lausanne Olimpiyatlar ile ilgili sürekli ve geçici sergilerin bulunduğu bir müze. 10.000 parçadan fazla sergilenen eşya ile müze Olimpiyatlarla ilgili tüm dünyadaki en geniş arşiv olarak gösterilmekte Ayrıca müze, Lozan şehrine turist çeken önemli bir merkezlerinden birisi. Her yıl 250.000 kişinin ziyaret ettiği Olimpiyatlar Müzesi spor temalı sanat çalışmalarının yer aldığı bir parkla çevrili. Ünlü heykeltıraşların heykellerden, hareketli ilginç heykellere kadar çok değişik eserler bulunmakta.



Olympic Museum Lausanne Kütüphanesi

Gezerken aşağı boşluğa baktığınızda binanın yapısına uygun ve hatta tamamlayan mimari özelliği ile Olimpiyat Müzesi Kütüphanesini görebilirsiniz. Olimpiyalra ile ilgili en geniş arşive sahip olan kütüphane, hem dermesindeki zenginlik hem de modern mimarisi ile insanı kendine çekiyor.




Olympic Museum Lausanne kütüphanesi

Lozan Olimpiyatlar Müzesi Kütüphanesi sanırım spor ve olimpiyatlarla ilgili bir tezin yada bir kitabın hazırlanacağı en güzel mekanlardan birisi.








Rolle’de bir Halk Kütüphanesi


L'Île de la Harpe, Adası

Cenevre yakınlarında Villice de Rolle ‘de ise ilginç hikâyesi ile De La Harpe adası hemen gözünüze çarpıyor. Rolle üzüm bağları ve şarapları ile ünlü bir yer. Ünlü Formüla1 yarışçısı Alonso’nun evinin de bulunduğu kıyıdan biraz içerde yürüdüğünüzde sakin caddede karşınıza yine bir halk kütüphanesi çıkıyor.






İsviçre’nin en güzel ve en sakin yerlerinden birisi olan Rolle’de gün ortasında girdiğim halk kütüphanesinde Rolle sakinlerini kitap alma sırasında bulmuştum.


Lozan’da gördüğüm renkliliğin aynısını Rolle Halk Kütüphanesinde de vardı. İç açıcı renkler ve güzel yüzlü kütüphaneciler.

Sanırım bu ülkenin zenginliğinde, düzeninde insan ilişkilerinde tebessümün önemi çok büyük.

İsviçre her şeyin çok düzenli olduğu, trafiğin her zaman yetmiş ile ilerlediği, herkesin kurallara uyduğu, çimlerinin boyunun dahi aynı olduğu bir ülke.

Ben yaşamak ister miydim?

Doğrusu hayır.

Bütün bu güzelliklerine rağmen İsviçre’de asla yarın yeni bir sürprizle karşılaşamazsınız. Büyük çabalar harcamanıza gerek kalmadan, hayat standartlarınız hükümet tarafından garanti altındadır. Uğrunda mücadele edeceğiniz çok şey yoktur. Mükemmel bir kartpostalın ya da bir tablonun bir figürü olarak yaşamak bana göre değil.

Hayat, Galata Köprüsü’nde siz içkinizi yudumlarken kafanızın üstünden balık tutanlara doğru, yukarı bakıp gülümsemektir.

Hayat, ince belli bardaktan çay içerken susamlı Ankara simidi yemektir.

Hayat, bayramlarda ikram edilen Türkan Şoray göbeği şekerleri, dişlerinle çatur çutur kırarak yemektir.

Hayat uzak köylerdeki köy çocuklarına nasıl kitap ulaştıracağını düşünmek, savaş vermektir.

Alıntı: http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/706




Nazım Hikmet’in Yazılarında Kitap, Okuma, Kütüphane’nin Anlamlandırılışı

İlkim Mengülerek - İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Bilgiye Erişim Merkezi Sorumlusu


Bu yazının amacı, Nazım Hikmet’in düz yazılarında kitap, okuma ve kütüphaneye ilişkin düşünce ve yaklaşımları ortaya koymaktır. Bu çalışmada, Nazım Hikmet’in Yapı Kredi Yayınları arasında çıkan Bütün Eserleri Yazılar 1-6 sınırları içinde kalınmı; yazarın şiirleri bu çalışmanın kapsamı dışında tutulmuştur.


Nazım’ın yalnız günlük gazete ve dergilerdeki yazılarında yer alan kitap, okuma ve kütüphaneye ilişkin yaklaşımların, duyarlıkların değerlendirilmesi, mektup ve şiirleri göz önüne alınmadan genel sonuçlar çıkarılması nesnel bir tutumu göstermeyecektir. Yazarın düzyazılarındaki düşüncelerini destekleyecek olanlar da yine mektuplarındaki görüşleri olmalıdır. Çünkü Nazım’ın yazıları, O’nun hapishaneye girişi ile, 1938-1951 yılları arasında kesilir. Sonrakiler de, yurtdışında olmasından dolayı toplam 15 yazıyı bulmaz. Nazım’ın altı ciltlik yazılarından yola çıkılarak hazırlanan bu çalışma, yalnızca küçük bir denemedir. Nazım’ın değerlendirilen bu yazıları, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun hemen başında, 1924’den 1938’e kadar, bir Dünya şairinin kitap, okuma ve kütüphaneye ilişkin bakışını yansıtmakta ve o dönemi değerlendirenler için de ipuçları taşımaktadır, kanısındayım.

Yazının devamı için: http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/682




"Serbest Kitap Okuma Saati” projesi

Ahmet Korkmaz - Öğretmen


Gaziantep Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Gaziantep Üniversitesi'nin işbirliği ile 7 Mayıs 2010 Cumartesi günü Özel Sanko Okulları, Türkiye genelinde eğitim alanında yaşanmış güzel örnekleri paylaşmak ve yaygınlaştırmak amacıyla "Okulum İçim Yaptıklarım" konulu Yükselen Okullar Konferansı'na ev sahipliği yaptı. Adıyaman Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu adına 2004 yılında okulumuzda uyguladığım “Serbest Kitap Okuma Saati” projesini sunma imkanı buldum.2006 yılında Sabancı Üniversitesi tarafından düzenlenen Eğitimde İyi Örnekler Konferansı’nda sözlü sunum alanında paylaşılmaya değer görülmüş ve konferansta büyük ilgi görmüştü.Ulusal medya da adından söz ettirmiş ve kütüphanesi olmayan okullar için yaratıcı çözüm olarak önerilmişti.Gaziantep Yükselen Okullar Konferansında da ilgiyi üzerine topladı. İlginin temel nedeni okuma alışkanlığının eğitimcilerin ve kültür adamlarının birincil sorunu olarak yerini korumasından kaynakladığını göstermektedir.
Yazının devamı için: http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/684




Milli Kütüphane Ve Derleme

Ahmet Çelenkoğlu

Her ülkenin bir MİLLİ KÜTÜPHANESİ vardır.

Kütüphanecilik literatüründe MİLLİ KÜTÜPHANE'nin tanımı ve işlevleri bellidir.

Milli Kütüphaneleri diğer kütüphane türlerinden ayıran en temel işlevi; ulusal bibliyografik denetimi sağlamak, bu amaç doğrultusunda kuruldukları ülke sınırları içinde yayınlanan bütün fikir ve sanat eserleri ile yurt dışında o ülke ile tarihi, kültürü vs. ile ilgili yayınlanmış eserleri toplayarak teknik işlemlerini gerçekleştirmek, araştırmacılara duyurarak hizmete sunmak ve gelecek kuşaklara aktarılmak üzere korunmasını sağlamaktır.

Bu işlevi nedeniyle, milli kütüphaneler, ait oldukları milletin hafızası olarak değerlendirilen ve bir anlamda arşiv niteliği taşıyan MİLLİ kurumlardır.

Bazı ülkelerde, MİLLİ KÜTÜPHANE olma işlevini, milli kütüphane olarak kurulmamış kütüphaneler üstlenmiş olabilir. Örneğin bir parlemento kütüphanesi veya üniversite kütüphanesi o ülkenin milli kütüphanesi olarak hizmet verebilir.

Bazı ülkelerde ise birden fazla Milli Kütüphane kurulmuş olabilir. ABD'deki Kongre Kütüphanesine ilaveten National Library of Medicine, National Agricultural Library gibi. Fakat, bu noktada, o ülkelerdeki yayın çokluğu ile konu ayrımını göz ardı etmemek gerekir.

Ülkemizde de, Cumhuriyet döneminden önce milli kütüphane veya devlet kütüphanesi adıyla kurulmuş olan kütüphaneler olmuşsa da, çağdaş tanım ve işleviyle Türkiye Cumhuriyetinin Milli Kütüphanesi, 1946 yılında merhum Adnan ÖTÜKEN tarafından kurulmuş ve 1950 yılında çıkarılan 5632 sayılı Milli Kütüphane Kuruluşu Hakkında Kanun ile yasal kimliğini kazanmıştır.

O tarihten günümüze, Milli Kütüphane, kısıtlı personel ve bütçe imkanlarıyla kütüphanecilik literatürünün milli kütüphanelere yüklediği sorumluluk ve işlevleri yerine getirme gayreti içerisindedir.
Yazının devamı için: http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/700






Gençlik ve Kütüphane Hizmetleri

Asuman Nesibe Gök - Bornova İlçe halk Kütüphanesi Müdürü

1-2 Haziran 2010 tarihleri arasında Türk ve Yunan kütüphanecilere yönelik ”Gençlik Hizmetleri ve Halk Kütüphanelerinde Halka Erişim” konulu toplantı düzenlenmiştir. Amerikan Konsolosluğu tarafından yapılan davette son teknolojik gelişmelerle gençlere ulaşım, ilgili iyi uygulama örnekleri, ortak zorluklar ve bilgi paylaşımı, kurulan bağlantı ve edinilen bilgi birikiminin önümüzdeki yıllarda da sürdürülmesi amacı güdülmüştür.

Toplantıya Yunanistan’dan Midilli , Sakız ve Samos Halk Kütüphaneleri ile Aegean Üniversitesinden yönetici ve kütüphaneciler katılmıştır. Türkiye’den Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’nden Daire Başkanı Erol SÖNMEZ, Uzman Özlem AKAT, İzmir Bornova İlçe Halk Kütüphanesi Müdürü Asuman Nesibe GÖK, Manisa İl Halk Kütüphanesi Kütüphanecisi Tuba GÜLER, Honaz İlçe Halk Kütüphanesi Kütüphanecisi Fevzi ALTINALAN ve İstanbul Amerikan Konsolosluğundan Ayşe ÖZAKINCI katılmıştır.

Konu uzmanı Maria E. GENTLE, Amerika’da halk kütüphanelerinin ekonomik, kültürel ve sosyal etkilerini aktarmış, gençlere yönelik nasıl program hazırlamak gerektiğine ilişkin prensipleri içeren el kitapçığını ve Arligton Halk Kütüphanesinde sunulan hizmetleri katılımcılarla paylaşmıştır.

Amerika’da mevcut ekonomik ortam, kütüphanelerin kullanımı ve rolü üzerinde etki yapmıştır. Kütüphaneler, küçük işletmeler için kaynak işlevini görmekte, iş ve yeni kariyer imkânları arayanlar kütüphaneleri kullanmaktadırlar. İş arayanlar, iş ilanlarına nasıl ulaşacaklarını kütüphanelerin kaynaklarını kullanarak öğrenmektedirler.

Kütüphaneler gruplara eğitim ve toplanma odaları imkânı da sağlamaktadırlar. Her gün yüzlerce kişi kütüphanelerin toplantı odalarını kullanmaktadır. Ücretsiz sunulan bu hizmetler arasında wireless ve wi-fi de bulunmaktadır.

Gençlerin cüzdanlarındaki ilk kart kütüphane kartı olmaktadır. Her gün 2,1 milyon DVD kütüphanelerden ödünç alınmaktadır. Bu olanaklar insanların kütüphaneleri kullanmalarını desteklemektedir.
Yazının devamı için: http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/685






‘Başparmak Çocuk’un Okuması İçin…
III. ÇOCUK VE İLKGENÇLİK EDEBİYATI BULUŞMASI


Mehlika Karagözoğlu

Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi tarafından Boyalıkuş Çocuk Kitabı İllüstratörleri Derneği’nin katkılarıyla düzenlenen buluşmaların üçüncüsü, 01.06.2010 tarihinde saat 13:30’da Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Bölümde Çocuk Edebiyatı dersleri vermeyi sürdüren Mustafa Ruhi Şirin ve bölüm öğrencilerinin gayretleriyle hazırlanan buluşmanın bu yılki onur konuğu Yalvaç Ural’dı. Buluşmaya, oturum için davet edilen isimler yanında birçok değerli çocuk edebiyatı araştırmacısı, yazarı ve çizeri de katıldı.
Yazının devamı için: http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/702






Yazarlarımızın ve Sanatçılarımızın Gündeminde ÇOCUK VAR ! I. Türkiye Çocuk Hakları Kongresi

I.Türkiye Çocuk Hakları Kongresi nedeniyle

2010 YAZ AYLARINDA
TÜRKİYE’NİN ŞAİRLERİ, YAZARLARI, ARAŞTIRMACILARI, ÇİZERLERİ, FOTOĞRAFÇILARI, SİNEMACILARI
ÇOCUĞU ve ÇOCUKLUĞU YAZACAK,
RESİMLEYECEK ve BELGELEYECEK


67 şair
48 hikâyeci
76 çocuk edebiyatı yazarı
84 deneme yazarı, araştırmacı
27 fotoğrafçı
40 çocuk kitabı çizeri

• Bu yaz, Türkiye’nin 325 şairinin, yazarının ve sanatçısının gündeminde çocuk ve çocukluk olacak
• Ve 1 milyon çocuk hakları kültürü kitabı
Yazının devamı için: http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/691





17. Uluslararası Eğitimde Yaratıcı Drama Semineri ve Kongresi


Nilay Yılmaz



17. Uluslararası Eğitimde Yaratıcı Drama Semineri ve Kongresi:
"Yaratıcı Drama Aracılığıyla Sosyal Bilinçlenme ve Haklar Eğitimi"
Atölye çalışmaları için kayıtlar başladı... 1-5 Eylül'de İstanbul'a bekliyoruz...
Ayrıntı için: http://www.istanbuldrama.org.tr/Tr/News.asp?NId=36






Televizyon Çocukların Vazgeçilmezleri Arasında


Mutlu Demircioğlu - Medya ve Biz


“Küçükçekmece İlçesi İlköğretim İkinci Kademe Öğrencilerinin Gözüyle Televizyonun Toplumsal Yaşamdaki Yeri Önemi ve Gücü Araştırması” sonucu düşündürücü sonuçlar elde edildi. Peki araştırmayla ilgili önemli detaylar nelerdi? İşte araştırmadan elde edilen bazı düşündürücü sonuçlar:

Hafta içi akşam saat 8’e kadar televizyon seyretme oranı %12,82; saat 9’a kadar %35,26; saat 11’e kadar %37,18’dir. Hafta içi televizyonu izleme saati “gece 12’yi geçen” öğrenci oranı %10,90’dır. Öğrencilerden yalnızca %3,21’i hafta içi televizyon seyretmediğini ifade etmiştir.
Yazının devamı için: http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/704





Kısa Kısa Kütüphane

Yeliz Uluçay Ören - Esmeray Karataş Ateş

Kitap Okuyorum Ve Yazarıyla Buluşuyorum
http://www.kagithane.gov.tr/haber_kitap_mayis2010.asp

Adıyaman Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu Kütüphane'lendi:)
http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/672

UNESCO Tarafından Dünya Mirası Listesine Alınan Eserlerden Bazıları
http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/693

Karneni göster, kitabını al!
http://www.ntvmsnbc.com/id/25106645/

Evdeki Kitap Sayısı Başarıyı Belirliyor
http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=293642

Bir İnsan, Yaşamı Boyunca Kaç Kitap Okuyabilir?
http://www.izedebiyat.com/yazi.asp?id=88860

Kütüphaneler Genel Müdürü İshak Paşa'ya Hayran Kaldı
http://www.beyazgazete.com/haber/2010/06/23/kutuphaneler-genel-muduru-ishak-pasa-ya-hayran-kaldi.html

AÜ Kütüphanesi'nden TSE'ye Online Üyelik
http://www.dikkathaber.com/haber/20100622/au-kutuphanesi-nden-tse-ye-online-uyelik.html

Polis Amca Kütüphanesi'ne destek
http://www.internethaber.com/erzurum/oltu/polis-amca-kutuphanesine-destek-263269h.htm

Coşar’dan öğrencilere tavsiye
http://www.canakkaleolay.com/details.asp?id=59884

İnebey Medresesi Tarihi Yazma ve Eski Basma Eserler Kütüphanesi Restorasyonunun Ardından Hizmete Açıldı.
http://www.haberler.com/inebey-medresesi-kapilarini-acti-2116531-haberi/

Imece usulü kütüphane
http://www.sakaryagazetesi.com.tr/haber_detay.asp?gorus=113910&hab=Kılıçdaroğlu%2017%20Temmuz’da%20Eskişehir’e%20gelecek

Diyarbakır - Personel Daire Başkanıyken, Kütüphane Başkanlığına Atandı 'haksızlık Yapıldı' Deyip Ölmek İstedi
http://www.haberler.com/diyarbakir-fotopersonel-daire-baskaniyken-2111588-haberi/

En 'edebi' otobüsün kaptanı konuşuyor
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalEklerDetay&ArticleID=1003488&Date=21.06.2010&CategoryID=41

ODTÜ'den Yaşayan Kütüphane'ye Ambargo
http://www.bianet.org/bianet/azinliklar/122819-odtuden-yasayan-kutuphaneye-ambargo

Gaziantep'e Yeni Meydan Geliyor.
http://www.haber27.com/news_detail.php?id=57476

Kütüphaneye gelene gözleme ikramı
http://www.samanyoluhaber.com/(X(1)A(khCFqdFAywEkAAAAODY3MDkzMDUtY2JhNS00N2ZkLThhMzYtMTA2ZTk1YjQ0MTZjXpHIaA5aMll_jOiiGwVAPLNtrcc1))/s_424091_kutuphaneye-gelene-gozleme-ikrami.html

Nevşehir'de Halk Kütüphanesi'nden 2 bin 648 ödünç kitap alındı
http://www.stargundem.com/yerel-haberler/1033977-nevsehirde-halk-kutuphanesinden-2-bin-648-odunc-kitap-alindi-haberi.html

Narman' Yibo'da Kurulan Kütüphane Törenle Açıldı
http://www.haberler.com/narman-yibo-da-kurulan-kutuphane-torenle-acildi-2095280-haberi/

Rami Kışlası Müze Oluyor
http://www.internethaber.com/istanbul/rami-kislasi-muze-oluyor-261482h.htm

Öğretmen ile imam köyün kaderini değiştirdi
http://www.milliyet.com.tr/ogretmen-ile-imam-koyun-kaderini-degistirdi/turkiye/sondakika/17.06.2010/1251989/default.htm

Dörtyol'da 'Türkiye Okuyor' kampanyasında 25 bin kitap dağıtıldı ...
http://www.beyazgazete.com/haber/2010/06/23/dortyol-da-turkiye-okuyor-kampanyasinda-25-bin-kitap-dagitildi.html

Kütüphane Açılışı
http://www.diyarbakirsoz.com/haber-35951-kutuphane-aciliŞi.html

Kulp'un Başbuğ Köyü kütüphaneye kavuştu
http://www.stargundem.com/guncel/1032532-kulpun-basbug-koyu-kutuphaneye-kavustu-haberi.html

Çumra'da Atatürk Büstü ve Kütüphane açıldı
http://www.memleket.com.tr/news_detail.php?id=67971

Depremzede Öğrencilere Kütüphane
http://www.medya73.com/depremzede-ogrencilere-kutuphane-haberi-245396.html

Orduspor ve Eskişehirspor Taraftarları En Uzak Köye Kütüphane Kurdu
http://www.sondakika.com/haber-orduspor-ve-eskisehirspor-taraftarlari-en-uzak-2110837-2110837/

Trabzon Kütüphaneleri
http://www.edebiyatodasi.com/news_detail.php?id=3966

Okumaya yeterince vakit bulamıyor muyuz? / Elif Şafak
http://www.haberturk.com/yazarlar/525212-okumaya-yeterince-vakit-bulamiyor-muyuz

11.Atatürk Çocukları Kütüphanesi Dinçer Sezgin Onuruna Açıldı
http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/683

Adıyaman Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu Kütüphane'lendi
http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/672

TEMA'nın baskısı tükenen kitapları web sayfalarından PDF olarak indirilebiliyor
http://www.tema.org.tr/Sayfalar/TemaYayinlari.html

Karneni Göster Kİtabını Al Kampanyası Üçüncü Yılında...
http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/673

Kil Tabletten Beyaz Perdeye - Feridun Büyükyıldız
http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/675

1.Atatürk Çocukları Şenliği Yapıldı
http://kutuphaneleriseviyorum.org/?q=node/690

Tasarım Kütüphanesi Açıldı
http://www.haberturk.com/kultur-sanat/haber/524923-tasarim-kutuphanesi

Kitap okumayan millet e-kitap okur mu?
http://www.stargazete.com/acikgorus/kitap-okumayan-millet-e-kitap-okur-mu-haber-272903.htm

Çeliktepe Mehmet Akif Ersoy Halk Kütüphanesinde Tezhip Sergisi Açıldı
http://www.kagithane.gov.tr/haber_tezhip_haziran2010.asp






Bir Film…

Yaşamaya Değer

Yapım:2009 ~ Fransa, İtalya
Tür:Dram, Komedi
Yönetmen:Mona Achache
Senaryo:Mona Achache Senaryo (Kitap):Muriel Barbery
Yapımcı:Anne-dominique Toussaint
Görüntü Yönetmeni:Patrick Blossier
Müzik:Gabriel Yared
Filmin Websitesi:thehedgehogmovie.com
Süre:1 saat 40 dk

Paloma Paris'te dış dünyanın hızlı temposundan uzak bir çevrede yaşayan 11 yaşında, oldukça zeki ve sıkkın br kızdır. 12.yaş gününde intihar etmeye karar veren Paloma, ölümle randevusunun yaklaşmasına yakın ketum ve yalnız apartman görevlisi Renée Michel ve gizemli olduğu kadar elegan Mösyö Kakuro Ozu gibi değişik karakterlerle tanışır. Böylece Paloma karamsar hayatını gözden geçirme şansı bulacaktır. Alıntı: http://www.sinemalar.com/film/82957/Yasamaya-Deger/
Radikal’in film eleştirisi için: http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=1000649&Date=15.06.2010&CategoryID=120